O günü hayatım boyunca unutamam... Arkadaşlarımla gece evde tek başımıza oturuyorduk. Bir çılgınlık yapıp ruh çağıralım dedik. Her şey hazırdı, bir tek lambaları söndürmek kalmıştı. Ben arkadaşlarıma vazgeçmemizi önerdim fakat dinlemediler. Çabalarım çare değildi ve ben masadaydım. Lamba sönmüştü sadece bir mum ışığı vardı. Çağırdık ve o gece kabusa döndü. Bilgisayarım kendi kendine açılıyor tuhaf sesler çıkarıyordu. Bilgisayarı kapattım ve televizyon izleyelim dedik. Nasıl olsa ruh gelmedi diye düşünüyorduk. Fakat tuhaf şeyler oluyordu. Babamı aramaya karar vermiştim. Evde durmak istemediğim için telefonu elime alıp kapının önünde oturdum. Babamı aradım gelmekte olduklarını söyledi. Biraz olsun rahatlamıştım. Arkadaşlarım gitmeleri gerektiğini söyledi artık ağlıyordum. Kapı açıktı ve ben kapının önündeydim. Bir anda ses geldi, içeri geçtim. Bütün evin kapları kapanmıştı ve telefonun kablosu çıkmıştı. Ağlamaya başladım ve o an babamlar geldi. Ama ben içeride kalmıştım. Anahtarım kapıyı açmıyordu ve evin içinde sıkışıp kalmıştım. Kapıyı yumruklamaya başladım. Babamın kapıdaki sesini duyuyordum ama kendi sesimi ona duyuramıyordum. Telefona sarıldım ama arama yapamıyordum. Babamın sesi giderek endişeli geliyordu. Evden takırtılar, gıcırtılar, ayak sesleri geliyordu. Çığlıklarımı duyuramadım. Çaresizdim. Kapının dibine sinmiş bir şekilde sesleri dinliyordum. Sesler yavaşça belirsizleşmeye başladı ve sustu, aynı anda kapı açıldı. Babama sarıldım ve öyle kaldım. Kısa süre içinde evden taşındık. Bir daha benzer bir durumda kalmadım. O gün olanlara hala anlam veremiyorum.
bir gece yarısı arkadaşın evinde toplanmıştık. arkadaş ıssız bir yerde oturuyordu. o gece uykumuz yoktu ve birbirimizi korkutmaya çalışıyorduk. herkes başından geçen bir olayı anlatıyordu. ev sahibi evin ıssız bir yerde olduğu için gece yarıları cinlerin bastığını söylüyordu. bizde dalga geçiyor diye pek ciddiye almıyorduk. sonra arkadaş bize anlattıkça anlattı ve tüm anlattıkları o akşam çıkmıştı. artık hepimizin hayatı tehlikedeydi. herkes bildiği bütün duaları okuyordu okadar kötü bir geceydiki anlatamam.. sabah uyandığımızda ise arkadaşımızın birisi ölmüştü. herkes şimdi ölme sırası bende diye düşünüyordu oysakisıra bendeydi.. birden arkadaşlarım dışarı çıktı ve ben o cesetle başbaşaydım.. kapı açıldı ve dışarıda kimse yoktu sonra tam çıkıcakken kapı yüzüme çarpmıştı. ama kararlıydım o üçharfliye yenilmiyecektim. bir elin omuzuma deydiğini hissettim ve çok korkuyordum korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım. kalbim küt küt atıyordu sanki yerinden çıkacaktı.. ve birden koşmaya başladım üç harfli arkamdaydı ve ben bağırıyordum '' sana yenilmiyeceğim iblis..!'' diye ama nafile beni öldürmeye kararlıydı bu üç harfli ama bnde çok kararlıydım yenilmeyecektim. sonra tam beni üç harfili tuttu öldürüyorduki arkadaşlarım birden beni uyandırdılar oysaki bu sadece bir rüyamış ama okadar çok etkilenmiştim kibir hafta ne dışarı çıkabilmiştim ne de yalnız uyuyabilmiştimm.. çok kötüydü size tavsiyem sakın olaki böyle kötü şeylerden konuşmayınn..
Arkadaşım bu olayı bana anlattığı zaman inanın tüylerim diken diken oldu. Ve o kızcağıza gerçekten de çok acıdım. Arkadaşımın annesi 20'li yaşlardayken sevdiği bir arkadaşı varmış; Vildan. Vildan diğer arkadaşları gibi gezmekten, eğlenmekten hoşlanmazmış. Çok içine kapanık biriymiş. O daha çok cinler, periler ve doğa üstü olaylara meraklıymış. Arkadaşları tarafından ne kadar uyarıldıysa da bu merakından vazgeçememiş. Ve her şey o yaz gecesi başına gelmiş Vildan'ın. Arkadaşlarının anlattığına göre o gün her zamankinden fazla meşgul olmuş cinlerle. Sık sık o"üç harflilerin" adını söylemiş. Gece olunca her zamanki gibi yatağına yatmış, uyumayı beklerken aniden çığlık atmaya başlamış. Annesi ve babası odasının kapısını açmaya ne kadar uğraştılarsa da yapamıyorlarmış. Babası koşup alt kattaki yangın söndürme aletini almış, kapının camına geçirmiş ama o ve yangın söndürme aleti lastik top gibi geri fırlamış ve duvara çarpmışlar. Bir türlü içeri giremiyorlarmış. Vildan ise içeriden "Rahat bırakın beni.S izinle hiç b ir yere gelmeyeceğim" diye bağırıyormuş. İçeride neler olduğunu merak eden anne-babası "Kızım neyin var? Kim sana kötülük yapıyor? Kiminle konuşuyorsun?" diye sormuşlar. Vildan da; "Yardım edin, kapımın altından küçük küçük adamlar giriyorlar. Benden onlarla birlikte gitmemi istiyorlar. Gitmek istemiyorum. Kurtarın beni." diye çığlık atmış ve bunlar onun son sözleri olmuş. Kızın cesedi arka bahçede bulunmuş. Gece kendini yazlığın en üst katında bulunan odasının penceresinden atmış...
babam askerdeyken birgün nöbet sırası ona gelir ve bir arkadaşı ile sırasıyla askeriyenin yatakhane bölümünün koridorunda nöbet tutarlar. nöbetler 2 saatte bir değişmektedir. ve arkadaşı babama ilk ben tutarım demiş babamda tamam olur demiş sen tut nöbeti sonra beni uyandır demiş. babamda uzun koridorlu nöbet yerinde sağda ve solda yatakhaneler varmış. babam sıradan ilk yatakhaneye girer ve ilk ranzanın alt katına yatar.aradan 15 dk sonra babam yattığı yerden kapı dilinin çıkırt etme sesi il uyanı babam gözlerini açtığında kapı kolunun oynamadığına şaşırır.ve babam kapıya doğru odaklanı ve dikkatlice bakar.ve kapının yavaş yavaş sesizce açıldığını görür biraz aralıkt oluştuktan sonra kapının üzerinde bembeyaz insan şeklinde birşey görür ve kapının üzerinden aşağa doğru iner.ve insan şeklindeki bembeyaz şey simsiyah olur ve babama kollarını boğacakmış gibi üzerine gelmeye başlamış babamın boğazına tam gelmiş ve babam o şeyle göz göze gelmiş ama tabiki babamda bu sırada taramalı tüfek gibi dua okuyormuş. babamı gören o şey aynen geldiği gibi geri dönmüş.ve kapı aynı şek,lde kapanmış .babam yataktan fırladığı gibi diğer nöbetci olan arkadaşını bulur ve şöyle der;birader benim yattığım yatakhaneye kim girdi çıktı demiş .arkadaşıda yok be yaw kimse ne girdi ne çoıktıu bıraktığın gibi ortalık demiş.babam olayı aynen nöbetçi arkadaşına anlatır ve arkadaşı şaşırır kalır bir anlam veremez.Ve gelelim olayın esas yerine.bu olaydan sonra 1,5 2 ay sonra babama arkadaşı gelir ve konuşnaya başlar ve o arkadaşı şöyle der; fuat benim yatağım şu şu yatakhane şu şu ranza der babam sapsarı olur ve azından çıkcakları dinlemeye başlar.fuat seni severim sana zarar gelmesini istemem. benim o yatağıma sakın yatma tamammı der. babamda neden der ve arkadaşı şöyle anlatır;bundan geçen sene ben kardeşimle bir yolculağa çıktım ve kardeşimle kavga ederek çıkmıştım ve bir kaza geçirdik kazada kardeşim öldü. ve tek ben sağ kurtuldum kardeşimle kavgalı ve küs ayrılmıştık ,kardeşimde benim yüzümden öldüğünü öne savunarak her akşam beni yatağıma gelip ben boğmaya çalışıyor der ve babam da başından geçen olayı anlatır .arkadaşı derki;iyiki seni ben sanıp boğmadı ve bir muska yaptırdım ben o muska olmasaydı ben çoktan ölmüştüm der. BİR BİLGİ DAHA ŞİMDİ SORDUM bu olay Aralığın sonlarında yılbaşına yakın bir zamanda 1988 yılınmda olur. (ACEMİ BİRLİĞNDEYMİŞ)
Okokulun son gunlerınde dersler boş geçiyordu.sınıfların çogu bomboş ve ıssız dı.biz cinlere meraklı arkadaslar olarak onları cagırmaya karar verdık.acıkcası hıc korkmadan eglencesıne bır ıs yapıyorduk. Onları cagırdık ama cok alısıldık yontemlerle degıl.İcine duaların okundugu bır su ile CİN cagrıyorduk.suyu masanın uzerıne doktuk ve gelmesı ıcın bekledık.Su kuruyarak ECEL yazısını olusturdu.bunu içimizden birinin yaptıgını düsündük ama herkez yapmadıgına dair yemın ettı.biz yınede bu sefer suyu yere dokerek tekrardan denedık.o suda sınıf egımının aksı yonunde ılerlemeye basladı.Masada kı suya baktıgımızda o su ÖLÜM sozcugunu olusturmustu.herkez yanyana ve dıpdıbe oldugu icin bunu hıc kımse yapmıs olamazdı.Bunu goren herkez çıglık atarak kactı.sınıfta sadece kankam ve ben kalmıstık.kankam bana cıkalım dedı ama ben durmayı tercıh ettım.o tam kapıdan cıkarken ayakkabılarının bagcıkları sokuldu.bagcıgı baglayıp kacarak uzaklastı.ben masada kı suya bakıp ondan hıc korkmadıgımı ve ınanmadıgımı soyleyınce olan oldu ve su damla damla kucagıma akmaya basladı ama nasıl oldu bılmem etegım hıc ıslanmadı.artık bende korkmustum.sınıftan kosarak cıkmaga calıstım ama kapı yuzume kapandı korkudan nefes alamaz hale geldım.kapıyı acıp cıkmaya calısırkenbagcıklarımın cozuldugunu farkettım.bagcıklarımı bagladım ve kapıyı actım tam dısarı ayagımı atarken tepetaklak yere yuvarlandım.sonra nas duasını okumaya basladım ayaga kalktım ve sınıfı terkettım.aksama eve dondugumde kolumda olusan ızı gordum.ertesı gun okula geldıgımde kankam ve ben o sınıfa gıttık.bırde ne gorelım su hala yerde kurumamıs vazıyette duruyordu.arkadasımın kolundada aynı iz vardı.sadece dua okuyarak sınıftan ayrıldık.ikimizinde kolunda iz falan yoktu....
|